Bu yazıyı paylaşın;


Yaratıcı olmak

Yaratıcılıktan söz ederken, bir bakıma, eğlenceli bir oyun sürecinden söz ediyoruzdur. İşin büyüsü de burada.

Carl Jung, “Yaratıcı zihin sevdiği nesneyle oynar” diyor.

Bu ifade, zekayı duygu ile birlikte ele alıyor.

Yaratıcılık, bireyin, deneyimlerinin ve zekasının bir sürü alanının katıldığı dinamik bir süreç.. Kendini özgür bırakabilen bireyin, sevdiği alanda, sürekli deneyim yaşaması, bir anda ortaya çıkabilecek mucizelerin ön koşuludur..

Görüntüler, sesler, dokunuşlar, hareketler, yaşantılarımız esnasında dünyayı algılamamıza yardımcı olur. Resim, müzik, dans, heykel, ilişkiler, değerler, bu dünyanın içinde şekillenir. Bunlardan biri ya da bazılarında gerçekten yetenekli olabiliriz. Yaratıcılıktaki yüksek performans, yeteneğimizi keşfettiğimiz alanda ortaya çıkar; çünkü yetenekli olduğumuz alanda yorulmaz, yetenekli olduğumuz alanda zaman harcamaktan çok büyük zevk alırız. Eğlence de burada başlar zaten. Bilim adamlarının laboratuarlarda, sanatçıların atölyelerde, dansçıların dans pistinde kendisinden geçmesinin sebebi de budur zaten.

Yoğunlaştığımız ve emek harcadığımız bir alanda ise mutlaka iyi sonuçlar ortaya çıkar. Bir sonuca ulaşmak, bitmiş bir ürünü ortaya koymak ise, dünyaya bir anlam katmaktır; bireyin kendi varlığıyla gurur duymasıdır. Bu anlamın bizi anlayan insanlarla paylaşımıdır.

Bu nedenle resim heykel galerileri var, bu nedenle, tiyatroya konsere gidiyoruz, beraber şarkılar söyleyip, beraber dans ediyoruz. Müzeleri dolaşıyor, kitaplar okuyoruz. İşte bu nedenledir ki hobi gruplarının varlığı, yaratıcılığı destekleyen dergi ve kitaplar önemli.Başka insanların düşüncelerinden, ürünlerinden haberdar olmak, ufkumuzu genişletir, bize yeni ışıklar yakar.

Yaratıcılığın gelişmesinin yolu, var olan malzemelerle özgürce ve bol antrenman yapmaktır. Bir gün öyle bir eser ortaya çıkar ki, bu, herkesin kullandığı malzemelerin, size özgü biçimidir. Aynı malzemelerin farklı biçimde işlenmiş ürünüdür.

Bilimin ve sanatın gelişmesi, herkesin paylaştıklarının içinden çıkan yeni bir değerlendirme biçimidir.

Bu nedenle, insanlar, sevdikleri alanda ne kadar çok üründen haberdarsa ve ne kadar çok antrenman yaparsa, o kadar çok özgün şey yaratabilirler. Bu yüzden, çocuk yaşta, hobilerin varlığı önemlidir.

Yaratıcılığımızı kullandığımız faaliyetler bize neşe ve mutluluk verir. Bu nedenle alıştığımız günlük işlerin yarattığı stresin ve bıkkınlığın dışına kaçmak, nefes alacak ortamlar yaratmak çok da zor değildir. Resim yapmak, değişik yemek lezzetleri yaratmak, marangozluk, terzilik,takı üretmek, öykü, şiir, anı yazmak, renkli kağıtlarla renkli şekiller üretmek…Bir tanesi seçilebilir.

İnsan bir kez yaratıcılığın neşeli yollarında dolaşmaya görsün…

Yaratıcılığınızı geliştirmek için geç değil. Yaşamı daha çok sevmenin en güzel yolu bu olsa gerek…

Gül Kırçıl

Gül Kırçıl

Eğitim Danışmanı